Kooperatif yöneticilerine huzur hakkı ödenmesi yıllardır tartışma konusu. Bir yanda “Hizmetin karşılığı ödenmeli” diyenler, diğer yanda “Ortaklıkta kazanç paylaşılmaz” diyen gelenekçiler… Oysa mevzuat net: Kooperatiflerde huzur hakkı mümkündür, ama usulüne uygun olursa.
Bu yazıda, huzur hakkının kooperatiflerde nasıl uygulanacağını, vergisel boyutunu ve sık yapılan hataları sade bir dille ele alıyoruz.
Huzur Hakkı Kooperatiflerde Mümkün mü?
Evet. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında, yönetim kurulu üyelerine yaptıkları hizmet karşılığı huzur hakkı ödenebilir.
Ancak şu şartlarla:
- Genel kurul kararı alınmalı,
- Ödeme usulü açıkça belirlenmeli,
- Yıl bazında ya da toplantı başına hesaplanmalı,
- Şeffaf ve kayıt altına alınmış olmalı.
Burada kilit nokta şu: Yönetim kurulunda fiilen görev yapan kişi, bu hakkı alabilir. “Koltuğu dolduran” değil, gerçekten emek veren.
Vergisel Boyutu: Ücret Sayılır, Stopaj Gerekir
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesine göre huzur hakkı bir ücret türüdür. Bu nedenle kooperatif tarafından şu işlemler yapılmalıdır:
- Brüt huzur hakkı üzerinden gelir vergisi stopajı yapılır.
- Damga vergisi hesaplanır.
- Muhtasar beyanname ile beyan edilir.
- SGK açısından sigorta primi doğmaz, çünkü “iş akdi” yoktur.
Şirketlerden farkı burada başlar: Kooperatifin tüzel yapısı gereği, bazı yöneticiler bu ödemeleri sanki “ikramiye” gibi değerlendirebiliyor. Bu yanlıştır.
Beyanname Verilmesi Gerekir mi?
Huzur hakkını tahsil eden yönetici, başka bir yerden ücret geliri elde etmiyorsa, stopajla vergilendirilmiş bu gelir için yıllık beyanname vermez.
Ancak başka bir kurumdan da ücret alıyorsa ve bu gelirler gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimini aşıyorsa (örneğin 2025 için yaklaşık 110.000 TL), beyan gerekir.
GVK Md. 86/1-b buna açıkça yer verir. Her yıl değişen bu tutar, mali müşavirinize mutlaka sorulmalı. Yoksa bir huzur hakkı, sizi Mart ayında gereksiz beyan yüküyle baş başa bırakabilir.
Uygulamada Sık Karşılaşılan Sorunlar
- Genel kurul kararı olmadan ödeme yapılması: Usulsüzdür, gider yazılamaz.
- Toplantı yapılmadan “sözde” huzur hakkı ödenmesi: Denetimlerde sorun çıkar.
- Net ödeme üzerinden hesap yapılması: Brüt tutarın bordroya yansıtılması gerekir.
- Vergi ödemeden elden ödeme yapılması: Hem kooperatif hem yönetici ceza riskiyle karşılaşır.
Kısacası: Şeffaf, belgeli, karar altına alınmış ödeme → sorun yok.
Sözlü, elden, kayıtsız ödeme → vergi, SGK ve denetim riski kapıda.
Sonuç: Kooperatifler de Profesyonel Yönetim Bekler
Kooperatif demek imece usulüyle iş yürütmek değil; yönetim kurallarına uygun, denetlenebilir ve şeffaf bir yapı kurmak demektir.
Huzur hakkı da bu yapının parçasıdır. Doğru uygulanırsa hem yöneticiyi motive eder, hem kooperatifin vergi mevzuatına uygunluğunu güçlendirir.
Ama yanlış uygulanırsa, hem yöneticiyi hem kooperatifi zor durumda bırakır.
📎 vergimerkezi.com.tr – İstanbul Mali Müşavir ve Vergi Danışmanlığı
📎 umutakpinar.com – Uzman Destek ve Mali Strateji
────────────────────────────
🔍 Kaynaklarımız:
• 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu
• Gelir Vergisi Kanunu – Madde 61, Madde 86
• TTK – Yönetim Kurulu ve Genel Kurul Hükümleri