Sitelere Ödenen Aidatlar Makbuza İstinaden Gider Yazılır mı?

Giriş:

İşletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için birçok farklı gideri bulunmaktadır. Bu giderlerden biri de iş yerlerinin bulunduğu sitelerde veya iş hanlarında yönetime ödenen aidatlardır. Peki, sitelere ödenen aidatlar yalnızca makbuza istinaden gider yazılabilir mi? Bu yazıda, aidat ödemelerinin vergisel açıdan gider olarak kabul edilme şartlarını ve KDV indirimi yönünden durumunu ele alacağız.


Vergi Usul Kanunu Açısından Değerlendirme

Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 227. maddesinde, “Vergi kanunlarının uygulanması bakımından, mükelleflerin üçüncü şahıslarla olan işlemlerini tevsik etmesi zorunludur.” hükmü yer almaktadır. Ancak, burada belgenin mutlaka işletme adına düzenlenmesi gerektiğine dair açık bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu kapsamda:

  • Aidatın işletmenin faaliyet gösterdiği işyeri için ödendiği açıksa,
  • Aidat gideri işle ilgili bir harcama niteliğinde ise,
  • Ödemenin işletme tarafından yapıldığı ispat edilebiliyorsa,

aidat gider olarak kaydedilebilir.


Başkaları Adına Düzenlenmiş Belgeler ile Gider Kaydı

Vergi kanunlarımızda gider veya maliyet unsurlarının mutlaka işletme adına düzenlenen belgelere dayanması gerektiği yönünde net bir hüküm bulunmamaktadır. Eğer gider veya maliyet unsuru işletme ile açıkça ilişkiliyse veya işletmeye ait olduğu kanıtlanabiliyorsa, başkaları adına düzenlenmiş belgelerle de gider veya maliyet kaydı yapılabilir ve KDV indirilebilir.

Örneğin:

  • Kiralık işyerine ait elektrik, su, doğalgaz faturalarının işyeri sahibi adına düzenlenmiş olması,
  • İş hanı yöneticileri tarafından handaki iş yerlerine paylaştırılan masraflar,
  • Personelin iş seyahati veya sağlık harcamalarına ilişkin, ancak personel adına düzenlenen faturalar,
  • Personel adına kayıtlı olup, işletme faaliyetlerinde kullanılan cep telefonu veya ev telefonu faturaları,
  • Finansal kiralama işlemlerinde, finansal kiralama şirketi adına düzenlenen, ancak yüklenicisi finansal kiracı olan giderler.

Bu durumlara rağmen, Maliye Bakanlığı bazı özelgelerinde, belgelerin işletme adına düzenlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak Danıştay’ın çeşitli kararlarında, gerçek yüklenici tarafından katlanılan giderlerin, belgenin başka biri adına düzenlenmiş olması halinde dahi gider yazılabileceği ve KDV indirimi yapılabileceği belirtilmiştir.


Kat Mülkiyeti Kanunu ve Makbuzun Geçerliliği

Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, apartman veya iş hanlarında ortak kullanım alanları için yapılan giderler, yöneticiler tarafından kat maliklerinden veya kiracılardan tahsil edilmektedir. Bu tahsilat karşılığında makbuz düzenlenmekte olup, çoğu zaman KDV içermemektedir.

İstanbul Defterdarlığı tarafından verilen bir özelgede, apartman yönetimi tarafından yapılan giderlerin makbuz karşılığında tahsil edilmesinin ticari faaliyet kapsamında olmadığı ve dolayısıyla KDV’ye tabi olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, apartman veya iş hanı yönetimi tarafından düzenlenen makbuzlar yalnızca gider olarak dikkate alınabilir, ancak KDV indirimi yapılamaz.

Özetle:

  • Aidatlar, gider olarak kaydedilebilir.
  • Ancak makbuza dayanılarak KDV indirimi yapılamaz.

Danıştay ve Maliye Bakanlığı Görüşleri

Danıştay ve Maliye Bakanlığı’nın çeşitli kararlarında, işletme ile doğrudan ilişkili olan bazı giderlerin, belgenin başkası adına düzenlenmiş olması durumunda bile kabul edilebileceği yönünde kararlar verilmiştir. Örneğin;

  • Danıştay 9. Dairesi’nin bir kararında, “Gerçek yüklenici tarafından katlanılan giderlerin, belge başka biri adına düzenlenmiş olsa bile indirim konusu yapılabileceği” belirtilmiştir.
  • Ancak, Maliye Bakanlığı’nın bazı muktezalarında, işletme adına fatura düzenlenmemişse KDV indiriminin mümkün olmadığı ifade edilmiştir.

Bu doğrultuda:

  • Eğer yönetim, faturaları kendi adına düzenletip, işletmelere fatura kesmiyorsa, işletmeler yalnızca makbuz üzerinden gider kaydı yapabilir, ancak KDV indirimi yapamaz.
  • Eğer yönetim, işletmelerin payına düşen giderleri fatura ile yansıtıyorsa, bu durumda KDV indirimi de mümkün hale gelir.

Sonuç:

  1. İşletmelerin faaliyet gösterdiği iş yerlerine ilişkin ödenen aidatlar, işletme faaliyetleriyle ilgili olduğundan gider olarak kaydedilebilir.
  2. Ancak, bu giderlerin yalnızca makbuza dayandırılması halinde KDV indirimi yapılamaz.
  3. KDV indirimi yapılabilmesi için, yönetimin faturaları kendi adına değil, işletmelerin adına düzenlemesi gerekmektedir.
  4. Vergi idaresinin konuyla ilgili katı bir görüşü olduğu için, uygulamada bu tür aidat giderlerini mümkünse yönetime faturaya dönüştürerek almasını tavsiye ederiz.
  5. Başkaları adına düzenlenmiş olsa bile, işletme ile açıkça ilişkili olan gider ve maliyet unsurlarının belgelenmesi ve gider yazılması mümkündür. Ancak KDV indirimi konusunda Maliye’nin katı tutumu nedeniyle tedbirli olmak gerekmektedir.

Vergisel açıdan risk almak istemeyen işletmelerin, kira sözleşmelerine aidat ödemeleri ile ilgili özel hükümler eklemesi ve yönetimden KDV içeren fatura talep etmesi en sağlıklı çözüm olacaktır.


Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Sadece makbuzla gider yazabilir miyim?
Cevap: Evet, aidat gideri makbuzla gider olarak kaydedilebilir. Ancak KDV indirimi yapılamaz.

Soru: Aidat giderleri için yönetimden fatura istemeli miyim?
Cevap: Evet, yönetimin işletme adına fatura kesmesi halinde KDV indirimi de mümkün olur.

Soru: Maliye Bakanlığı bu konuda nasıl bir tutum sergiliyor?
Cevap: Bakanlık, faturanın işletme adına olmamasını gerekçe göstererek KDV indirimini reddediyor. Ancak Danıştay kararları aksi yöndedir.

Soru: Kira sözleşmemde aidat giderleri hakkında özel bir madde eklemeli miyim?
Cevap: Evet, kira sözleşmenizde aidatın kiracı tarafından ödeneceğini belirtmek, gider kaydı açısından avantaj sağlar.

Soru: Apartman yönetimi KDV hesaplayabilir mi?
Cevap: Hayır, apartman yönetimi ticari bir işletme olmadığı için KDV hesaplayamaz. Ancak, yönetimi bir firma yürütüyorsa ve fatura düzenliyorsa KDV indirimi yapılabilir.


İstanbul Mali Müşavir Umut AKPINAR / 0532 401 2005


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

📞 Hızlı Destek