Giriş
Vergi borçları başlı başına stres kaynağı iken, bir de usulsüz yapılan haciz işlemleri eklenince mükellefler için içinden çıkılmaz bir hale gelebiliyor. Özellikle, vergi daireleri tarafından üçüncü kişilere yöneltilen haciz bildirileri, çoğu zaman hukuka aykırı bir şekilde uygulanıyor. Peki, bu tür işlemler gerçekten yasal mı? Vergi idaresinin, haciz bildirisi yoluyla uyguladığı baskılar karşısında mükelleflerin hakları neler? İşte 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında, haciz işlemlerinin hukuki boyutları ve bilinmesi gereken en kritik detaylar…
1. Vergi Hukukunda Usul, Esastan Önce Gelir!
Hukukun temel ilkelerinden biri, “Usul, esastan önce gelir” kuralıdır. Yani, bir işlem ne kadar haklı gerekçelere dayanırsa dayansın, eğer usulüne uygun yapılmazsa geçersiz kabul edilir.
Vergi hukuku açısından üç temel usul yasası vardır:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu: Vergilerin nasıl tarh, tahakkuk ve tahsil edileceğini düzenler.
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun: Kamu alacaklarının tahsil yöntemlerini belirler.
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu: İdari işlemlerin hukuka uygunluğunu denetler.
Vergi tahsilatında hukukun en önemli dayanağı mülkiyet hakkıdır. Hiçbir idare, mükellefin mülkiyet hakkını keyfi olarak ihlal edemez. Ancak son yıllarda, bazı vergi dairelerinin haciz uygulamalarında hukuka uygunluk yerine tahsilatı hızlandırma amacı güttüğü gözlemlenmektedir.
2. Haciz İşlemlerinin Temeli: Önce Ödeme Emri, Sonra Haciz!
Vergi idaresi, bir mükelleften alacağını tahsil etmek için öncelikle ödeme emri göndermek zorundadır. Ancak bazı durumlarda, idare önce haciz işlemi uygulayıp daha sonra ödeme emri göndermektedir ki bu hukuka aykırıdır.
Ödeme emri, 6183 sayılı Kanun’un 55. maddesi gereğince düzenlenir ve borçluya tebliğ edilir. Eğer mükellef ödeme emrine yasal sürede itiraz etmezse, haciz işlemi devreye girer.
Haciz işlemleri şu şekillerde yapılabilir:
- Doğrudan mükellefin malvarlığına haciz koyma (taşınmazlar, banka hesapları, araçlar vb.)
- Üçüncü kişiler nezdinde haciz bildirisi gönderme (alacaklılar, bankalar, iş ortakları vb.)
Ancak vergi idaresi, haciz bildirisi ile mükelleflerin üçüncü kişilerle olan ilişkisini kesmeye yönelik “idari mobbing” uygulamaktadır. Bu tür usulsüz hacizler, hukuka aykırı olup mahkemeler tarafından iptal edilmektedir.
3. Üçüncü Kişilere Yönelik Haciz Bildirileri: Yasal Mı, Hukuka Aykırı Mı?
Vergi dairesi, mükellefin borcunu tahsil etmek için onunla iş yapan üçüncü kişilere (örneğin, ticari ortaklar, bankalar, tedarikçiler) haciz bildirisi gönderebilir. Ancak 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi, bu işlemin sıkı kurallara bağlanmasını öngörmektedir.
79. maddeye göre üçüncü kişilere haciz bildirisi gönderme şartları şunlardır:
✅ Borçlunun ödeme emri almış olması gerekir.
✅ Üçüncü kişi, mükellefe ait mal veya para bulunduruyorsa, bunu 7 gün içinde beyan etmek zorundadır.
✅ Üçüncü kişi, malların kendisinde bulunmadığını beyan ederse idarenin genel mahkemelerde dava açması gerekir.
Vergi dairesinin sadece bir haciz bildirisi göndererek üçüncü kişileri borçlu gibi sorumlu tutması mümkün değildir. Ancak bazı durumlarda, vergi idaresi mükellef yerine üçüncü kişileri borçlandırarak usulsüz haciz işlemleri yapmaktadır.
4. Vergi Daireleri Haciz Bildirisini Nasıl Yanlış Uyguluyor?
Vergi idareleri bazen hiçbir kesin borç tespiti olmadan üçüncü kişilere haciz bildirisi göndermektedir. Oysa ki 79. madde, yalnızca kesinleşmiş borçlar için haciz bildirisi gönderilebileceğini belirtmektedir.
Özellikle Bs formlarına (mal alış-satış bildirimleri) dayanarak yapılan haciz işlemleri hukuka aykırıdır. Danıştay kararlarına göre, sadece ticari ilişkisi var diye bir firmaya haciz bildirisi gönderilmesi “objektif iyi niyet” kuralına aykırıdır.
Örneğin, Danıştay DVDDK E.2020/1066, K.2020/1609 sayılı kararı şu noktaya dikkat çekmiştir:
“Vergi dairesi, mükellef ile üçüncü kişi arasında gerçekten bir borç ilişkisi olup olmadığını objektif ve iyi niyet kuralları çerçevesinde araştırmalıdır. Kesin olmayan bir alacak için haciz bildirisi gönderilemez.”
5. Haciz Bildirisi Geldiyse Ne Yapılmalı?
Eğer bir mükellef veya üçüncü kişi haciz bildirisi alırsa, 7 gün içinde yazılı olarak itiraz etmelidir. Aksi takdirde, borçtan müteselsilen sorumlu hale gelebilir.
Haciz bildirisine itiraz dilekçesinde şu hususlar belirtilmelidir:
✅ Borçlunun kendisinde herhangi bir mal veya para bulunmadığı açıkça ifade edilmelidir.
✅ Borcun mükellefe ait olduğu, üçüncü kişinin sorumluluğunun olmadığı vurgulanmalıdır.
✅ Yasal sürede yanıt verildiği için haciz sorumluluğunun ortadan kalktığı belirtilmelidir.
Eğer vergi idaresi haciz bildirisiyle yetinmeyip ödeme emri de gönderirse, bu durum mahkemeye taşınmalı ve iptal davası açılmalıdır.
6. Sonuç ve Öneriler: Mükellef Haklarını Korumanın Yolları
🔴 Vergi borçları nedeniyle haciz işlemleri yapılabilir, ancak bu işlemler kesin borç tespitine dayanmalıdır.
🔴 Üçüncü kişiler, kendilerine gelen haciz bildirilerine süresi içinde yazılı yanıt vermezlerse, borçtan sorumlu hale gelebilirler.
🔴 Vergi daireleri, haciz işlemlerini objektif iyi niyet kurallarına uygun yapmak zorundadır.
🔴 Usulsüz yapılan haciz işlemleri, Danıştay kararları doğrultusunda iptal edilebilir.
Vergi borçları nedeniyle sıkıntı yaşamamak için hukuki süreçleri iyi bilmek ve gerektiğinde hakkınızı aramak çok önemlidir. Mükellef hakları korunmadıkça, haciz uygulamalarının bir cezalandırma mekanizmasına dönüşmesi kaçınılmazdır.
İstanbul Mali Müşavir Umut AKPINAR / 0532 401 2005
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Ödeme emri olmadan haciz işlemi yapılabilir mi?
Hayır. 6183 sayılı Kanun’a göre, ödeme emri olmadan doğrudan haciz işlemi yapılması hukuka aykırıdır. Öncelikle borçluya ödeme emri gönderilmeli, ardından haciz işlemleri uygulanmalıdır.
2. Üçüncü kişilere haciz bildirisi gönderilebilir mi?
Evet, ancak belirli şartlar altında. 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre, üçüncü kişilerin elinde borçluya ait mal veya para bulunuyorsa, vergi dairesi haciz bildirisi gönderebilir. Ancak, üçüncü kişi mal veya para bulundurmadığını 7 gün içinde beyan ederse haciz sorumluluğu ortadan kalkar.
3. Haciz bildirisine nasıl itiraz edilir?
Haciz bildirisi alan bir üçüncü kişi, 7 gün içinde ilgili vergi dairesine yazılı olarak itiraz etmelidir. İtiraz dilekçesinde, borçlunun kendisinde herhangi bir mal veya para bulunmadığı açıkça belirtilmelidir.
4. Vergi idaresi haciz bildirisiyle doğrudan borç tahsil edebilir mi?
Hayır. Haciz bildirisi yalnızca borçlunun mal veya parasının üçüncü kişi nezdinde olup olmadığını tespit etmek için kullanılır. Eğer üçüncü kişi 7 gün içinde malın kendisinde bulunmadığını beyan ederse, vergi idaresi doğrudan tahsilat yapamaz ve genel mahkemelerde dava açmak zorundadır.
5. Haciz bildirisi süresiz olarak geçerli midir?
Hayır. Haciz bildirisi sadece gönderildiği tarihte üçüncü kişinin borçluyla olan ilişkisini kapsar. İleriye dönük ve süresiz haciz bildirisi düzenlenemez. Vergi dairesi, her yeni doğan alacak için yeni bir haciz bildirisi göndermek zorundadır.
6. Bankalar haciz bildirisi aldığında ne yapmalıdır?
Bankalar, hesaplarında borçluya ait bir tutar varsa, haciz bildirisine istinaden bloke koymak zorundadır. Ancak, vadeli çekler ve hamiline yazılı senetler hacze konu edilemez.
7. Haciz bildirisine karşı süresi içinde yanıt vermezsem ne olur?
Yanıt vermezseniz, borçtan müteselsilen sorumlu hale gelebilirsiniz. Vergi idaresi, süresi içinde yanıt vermeyen üçüncü kişileri, borçluyla aynı sorumluluk altında değerlendirerek ödeme emri düzenleyebilir.
8. Vergi idaresinin usulsüz haciz işlemi yapması durumunda ne yapabilirim?
Eğer vergi idaresi hukuka aykırı bir haciz işlemi yapmışsa,
- Öncelikle Vergi Mahkemesi’ne iptal davası açılabilir.
- Danıştay kararları emsal gösterilerek vergi dairesinin işleminin hukuka aykırı olduğu savunulabilir.
- Haciz bildirisine süresi içinde itiraz edilerek müteselsil sorumluluk engellenebilir.
9. Vergi dairesi, haciz bildirisi ile mükellefleri baskı altına alabilir mi?
Bazı durumlarda, vergi daireleri hukuksuz bir şekilde üçüncü kişilere haciz bildirisi göndererek mükellefi baskı altına almaktadır. Bu tür işlemler, idari mobbing olarak değerlendirilebilir ve hukuki yollarla iptal edilebilir.
10. Vergi borcum yok ama adıma haciz bildirisi geldi, ne yapmalıyım?
Eğer adınıza bir haciz bildirisi gelmiş ancak borcunuz bulunmuyorsa, 7 gün içinde itiraz etmelisiniz. Yanıt vermezseniz, borçtan sorumlu tutulabilirsiniz. Gerekirse Vergi Mahkemesi’ne başvurarak işlemin iptalini talep edebilirsiniz.
Bu bilgiler ışığında, hem mükellefler hem de üçüncü kişiler, kendilerine yöneltilen haciz işlemlerine karşı bilinçli bir şekilde hareket edebilirler. Vergi hukuku, her ne kadar kamu alacaklarını güvence altına almak için oluşturulmuş olsa da, mükellefin ve üçüncü kişilerin haklarını da korumak zorundadır.
İstanbul Mali Müşavir Umut AKPINAR / 0532 401 2005
Bir yanıt yazın